Tarot kartlarını yorumlama süreci, eğlenceli ve keşif dolu bir deneyim sunar. Tarot hakkında yüzeysel bilgiye sahip olan ve kartları araştıran biri, artık sorular sormak ve cevap almak için tarotu kullanmaya başlayabilir.
Ancak, bu süreci başlatmak isteyen kişi, ne öğrenmek istediğini netleştirmeli ve hangi açılımı kullanacağını bilmelidir. Tarot kartlarının anlamlarını açıklamaya çalışsam da, farklı bir perspektif sunmak istiyorum. İyi bir tarotcu olmak için kartların anlamlarını bol bol okuyarak pekiştirmeniz önemlidir, ancak kartların sadece kitaplara kazılmış, sabit anlamlara sahip olmadığını anlamalısınız.
Bir kartın anlamını ne kadar çok okursanız okuyun, onu daha iyi yorumlayacağınız düşüncesi yanlış olabilir. Kartlar derin ve farklı anlamlar içerir ve her durum ve soru için farklı cevaplar sunarlar.
İyi bir tarotçu, kendi tarzını geliştirmeye odaklanmalıdır, çünkü bu tarz, onun imzası gibidir. Kartlar sadece resimlere ve sembollere dayanarak yorumlanmamalıdır; tarotçunun sezgileri ve kartlarla olan ilişkisi de önemlidir. Ancak bu sezgileri, kartların astrolojik, numerolojik ve sembolik değerleriyle birleştirerek kişinin yaşadığı duruma en uygun anlam ve yorum çıkarılmalıdır. Kartların anlamlarını ezberlemek ve her seferinde aynı şeyi söylemek gibi bir hata yapmaktan kaçınılmalıdır, çünkü tarot kartları değişkendir ve kesinlikle statik değillerdir.
Yorum yaparken dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da bir kartın altındaki kartların bilinçaltını, üstündeki kartların ise bilinç düzeyini temsil ettiğidir. Tüm kartlar alt kısımda yer alırken, üstteki kartlar gündüzü ve aydınlığı temsil ederler. Örneğin, merkez kartın tam altında bulunan kart, kişinin farkında olduğu ya da olmadığı bilinçaltı düzeyinde yaşadıklarını ve hissettiklerini ifade eder. Tam üstündeki kart ise bilinç düzeyinde ve artık görünürde olan bilinen olayları temsil eder.
Kartları Dinlemenin Önemi:
Kartları dinlemeyi öğrenin ve onlara objektif bir şekilde izin verin. Anlamları zorlamadan kabul edin ve onlar sizinle konuşsun, size yol göstersinler. Önünüzdeki açılım size çok şey anlatabilir, ancak sadece sessizce dinlediğinizde ve odaklandığınızda bu mesajları anlayabilirsiniz.
Kartlarla iyi bir ilişki kurun:
Kartları bir kez dinleyip mesajlarını aldığınızda, onlarla iyi arkadaşlar olabilir ve rehberleriniz haline gelebilirler. Karanlıkta kaldığınızda veya bir çıkış yolu aradığınızda, kartlar bilinçaltınızın yardımıyla size ışık tutabilir. Bu nedenle, kartlarla iyi bir ilişki kurmak ve ortak bir dil oluşturmak önemlidir.
Kartları nasıl dinleyeceğinizi öğrenin:
Kartların hikayelerini dinleyin ve kendi yaşantınızla nasıl ilişkilendirebileceğinizi düşünün. Her hikayenin içinde sizin için bir ders veya mesaj bulunabilir. Kartları alfabenin harfleri gibi düşünün ve onları kullanarak farklı kombinasyonlar oluşturun.
Kartlarda kişi, olay veya mekanları keşfedin:
Tarot kartları sadece kişilerle ilgili ipuçları sunmaz, aynı zamanda olaylar ve mekanlar hakkında da bilgi verebilirler. Kartların üzerindeki figürlere, yüz ifadelerine, arka plana ve renklere odaklanın. Bu size kartların içerdiği derinlikli mesajları anlamak konusunda yardımcı olabilir.
Kartlar size yol gösterebilir:
Örneğin, bir kartta tılsımları sabitleyen bir adam gördüğünüzde, bu kişinin belki de para ve dünyevi işlerle meşgul olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, onun dikkatini tılsımlara bu kadar odaklamış olması, belki de paranın esiri olduğunu gösterebilir. Bu şekilde kartları analiz ederek kendinize uygun mesajları çıkarabilir ve yolunuza rehberlik edebilirsiniz.
Kartları anlamak için pratik yapın:
Tarot kartlarını iyice öğrenin ve tanıyın, böylece hangi kartın neyi temsil ettiğini anlamak daha kolay olacaktır. Kartlarda görülen semboller ve figürler size açılımları daha iyi anlama konusunda yardımcı olacaktır. Pratik yaparak kartları dinlemeyi ve anlamayı geliştirebilirsiniz.
Unutmayın ki tarot kartları sadece bir araçtır ve sizin içsel sezgilerinizi ve bilgeliğinizi yansıtırlar. Kartları kullanarak kendinizi daha iyi anlamak ve içsel rehberliğinizi güçlendirmek için zaman ayırın.
Merkez Kart:
Merkez kart, bir tarot açılımında odaklanmamız gereken ve genellikle açılımın ortasına yerleştirilen karttır. Bu kart, kişinin olaylara bakış açısını yansıtır ve diğer bütün kartlar bu karta bağlı olarak yorumlanır. Merkez karttaki figürün baktığı yer, aslında kişinin henüz yaşamadıkları ve geleceğe dair bakışının tersine, geçmişi veya yaşananların sebeplerini temsil eder. Dolayısıyla merkez kartın bakış yönüne denk gelen kart, olayların kişiyi nereye götürdüğü hakkında bilgi sunarken, bakış yönünün tersi ise neden bu olayları yaşadığımızı anlamamıza yardımcı olur.
Merkez kart, açılımdaki tüm kartları etkiler ve bütün kartlar yorumlanmadan önce merkez karta bir kez bakılarak yorumlanmalıdır. Kartın altında yer alan kartlar daha çok bilinçaltında yaşananları ve karanlığı temsil ederken, üstünde yer alanlar bilinç düzeyinde yaşananları ve aydınlığı simgeler. Tıpkı güneşin doğudan doğup batıdan battığı gibi, kartların doğudan batıya doğru okunması ve bu yorumların merkez karta bağlı olarak yapılması önemlidir. Doğudaki kartın söyledikleri batıdaki kartın söylediklerinden önce gerçekleşir, ancak olayların merkezinde hep merkez karttaki kişi vardır.
Sezgisel Okuma:
Tarot kartları bazı tarotçular tarafından adeta kitaptan okunur gibi yorumlanırken, diğerleri tamamen sezgisel bir yaklaşım benimsemektedir. Yeni başlayanlar için kart anlamlarını ezberlemek veya kartların temalarını çıkarmak normaldir, ancak kartları iyi tanıdıktan sonra bu yöntemi kesinlikle terk etmek ve tamamen sezgisel bir şekilde yorumlamak daha faydalı olacaktır. Tarotun astrolojik, numerolojik ve sembolik değerleri sezgilerle yorumlamak için ilave ve ipucu olarak kullanılmalı, ancak asla yorumun temelini oluşturmamalıdır.
Sezgisel yorumlama yaparken, tarotçu kartın üzerindeki kişinin, mekanın veya objelerin kendisi için ne ifade ettiğini anlamaya çalışmalıdır. Tarot okuma yapılacak kişiyi tanımak, bazen avantaj sağlayabilirken bazen de dezavantajlı olabilir. Çünkü hiç tanımadığımız birine tarot bakmak oldukça zordur, ancak çok iyi tanıdığımız kişilere bakarken de objektif olmak zor olabilir.
Daima Pozitif ve İyi Niyetli Olun:
Unutmayın, amacınız sadece yol göstermek olmalı, felaket tellallığı yapmamalısınız. Kartlarda kesin ve net ifadelerle “ölüm görüyorum, sana ayrılık var, okuldan atılacaksın, kocan seni aldatıyor” gibi söylemlerden kaçının. Maalesef bazı insanlar fala o kadar bağlı yaşam sürdürmektedir ki, falda çıkanlara göre hayatlarını şekillendirmekte ve kararlar almaktadır. Örneğin, “okuldan atılacaksın” dediğiniz bir kişi eğer böyle biri ise “nasılsa okuldan atılacağım, o zaman daha fazla derslere çalışmama gerek yok” gibi bir düşünceye kapılabilir. Asla insanların negatif deneyimler yaşamasına sebep olmamaya özen gösterin.
Tarotun amacının kişiyi karanlıktan çıkarmak ve yol göstermek olduğunu unutmayın ve özellikle gelecekle ilgili kesin ve net ifadelerden kaçının. Geleceğin, kişinin verdiği kararlarla şekilleneceğini her zaman belirtin. Geleceğe dair söylediğiniz her şeyin sadece bir olasılık olduğunu ve kişinin kararları doğrultusunda değişebileceğini mutlaka fal baktığınız kişiye anlatın. Hatta gelecek hanesini tamamen boş bırakarak gelecek hakkında hiçbir yorum yapmayı tercih edebilirsiniz.
